BU DAVAYA CAN VERENLER
TAKDİM
Bu eser binbir türlü meşakkatle, imkansızlığın had safhada olduğu bir yerde, Bursa Taşmedresesi‘de, büyük fedekârlıklarla hazırlanmıştır.
„Şehitlerini unutan hareketlere, başarısızlığa mahkumdur“ düstûru, „Dâva için seve seve ölüme koşan“ mensuplara sahip olan Ülkücü Hareket’te ayrı bir mânâ taşır. Çünkü ülkücüler akan kanın, çekilen ızdırabın büyüklüğü nisbetinde bir zafer kazanacaklarına inanırlar. Bu sebeple, ülkücü şehitleri unutmamak, her Türk Milliyetçisinin görevidir dersek gerçeği ifade etmiş oluruz. İşte bu eser, kutlu yolda zafer muştucuları olan mübarek şehitlerimize bir şükran borcu ve mesuliyet duygusu gereği olarak hazırlanmıştır. Şehitlerimizin bu eserle, ebediyyen anılmaları ve gönüllerde yaşamalarını kolaylaştırmaya, dâvâmızın manevi cephesini genç kuşaklara göstermeye çalıştık. „Şahadet riyası olmayan bir ibadettir.“ Gerçeği onların destansı bir mücadelenin en ön saflarında iman vecdile Hyakk’a yürüdüklerini gösterdiği gibi kahramanlıkları ile de abidelişen bu insanların geleceği ibretli mesajlar bıraktıklarını da göstermektedir. Dört bir yanda aynı gaye uğruna can veren insanlar, birlik ve beraberlik ruhunun şahlanış dönemindeki örenekleriydiler aynı zamanda...
Hiç bir menfaat gözetmeden, Vatan’ın bölünmezliği, milletin birliği, Devletin bekâsı ve Din’in yücelmesi için verdikleri mücadelede kara toprağın bağrına düşen, al kanlarıyla kutlu ülküye can verenler makamların ve rütbelerin en şereflisine ermişlerdir. Çünkü inanmak beraberinde bir takım görev, yükümlülük ve sorumluluğu da getiren mücerret kabulün yanında, maddi tezahürler gerektiren bir hâl olduğu için inançlı insan , müdrik ve kararlı olmanın yanı sıra fedakârlık ve gayrette müktesebatını son haddıne kadar zorlayan kimsedir. Onlar bu vasıfları ile böyle bir mükâfatı hak edenlerdir, onlar ŞEHİT’tir... Arkalarından ağlamayacağız, gerekirse yine can vereceğiz, kan dökeceğiz ve kutlu emaneti onların bıraktığı yerden omuzladık, götürüyoruz.. götüreceğiz.
Bu eserle meydana geririlen eşsız bir destanın küçük bir boyutunu sergilemek istedik. Ülkücü Hareket’in tarihini yazacak olanlara da müracaat edebilecekleri sahih bir kaynak oluşturmaya özen gösterdik. Bu çalışmamız, her şeye rağmen eksiksiz ve yanlışsız olmaktan, bütün şehit ülkücüleri içine almaktan uzaktır. Bununla beraber, her ülkücünün Fatihalarla okuyacağı bir başucu kitabı olacağından şüphe etmiyoruz.
Sahasında ilk ve tek eser olmak özelliğini taşıyan bu çalışmamızın kısa sürede her taraf ulaşacağını ümit ediyoruz. Belirttiğimiz gibi eserimiz eksiksiz ve yanlışsız olmak iddasında değildir. Bu eserin devamı ancak sizlerin bilgi ve döküman yardımlarınızla ulaşabilir. Dileğimiz şehitlerimizin aziz hatıralarını yaşatmak ve unutulmalarının önünegeçmek için bu hususta bizlere yardımcı olmayı ulvi bir vazife olarak kabul edip, bildiğimiz ve tanıdığımız şehitlerimizi bize bildirmeniz, haklarında bilgi ve dökümanı bize ulaştırmanızdır.
Burada kutlu dâvâmız uğruna şehit düşen bütün ülküdaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerini ve caimamıza sabır vermesini niyaz ederken, bu kitabın hazırlanması sırasında hiçbir yardım ve fedâkarlıktan kaçınmıyarak bana maddi ve manevi her türlü desteği veren arkadaşlarıma, Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı yetkilisi Kadir Mahir Damatlar’a ve Gençlik Kültür ve Sanat Ocakları yetkililerine teşekkür etmeyi borç bilirim. |